Hyalüronik Asit Dolgusu
Hyaluronik asit dolgular, farklı yoğunluklarda olmak üzere, özellikle yaşlanma ile kaybedilen yüz volümünün yeniden kazandırılmak istendiği tüm alanlara; yani dudaklar, elmacık kemiği, orta yüz (midface), nazolabieller, burun üzeri, alın, göz altı, çene ve ellere güvenle uygulanabilir.Yüz dolgusu olarak bugün tüm dünyada en sık kullanılan preparatlar Hyaluronik asit içeren ürünlerdir. Hyaluronik asit insan vücudunda bulunan bir proteindir ve su tutucu özelliği vardır. İnsan vücudunda bulunan bir molekül olması, hayvansal kaynaklı değil bir laboratuvar ürünü olması nedeniyle alerjik reaksiyon olma ihtimali minimaldir. Güvenli bir şekilde yüzün her bölgesinde kullanılabilir. Hyaluronik asit’in tutucu özelliği sayesinde hacim sağlama ve kırışıklığı açma etkisi vardır.Yüzeysel kullanımlar için daha düşük konsantrasyonlu ve çapraz bağ içermeyen ‘Işık Dolgusu’ dediğimiz Hyaluronik asitler tercih edilir. Bu tip dolguların ‘Işık dolgusu’ olarak adlandırılmasının sebebi yüksek hacimde nem sağlayarak kırışıklıkları açıp cildi nemlendirmeleridir. Işık dolgusu, hacimden ziyade daha genç görünen, parlak ve nemli bir cilt amacıyla uygulanabilir. Hacim sağlamak amacıyla fazla sayıda çapraz bağ içeren, yüksek konsantrasyonlu Hyaluronik asitler tercih edilir. Çapraz bağların sayısına ve tipine göre Hyaluronik asit içerikli dolgular vücut tarafından farklı sürelerde parçalanır. Hyaluronik asitler moleküllerinin yapısına göre 10-14 ay süre ile kalabilir. Hyaluronik asit dolgular tamir amacıyla, kaybı yerine koyma amacıyla ya da genetik bir kusuru düzeltme amacıyla en sık kullanılan dolgu maddeleridir.
Hyaluronik asit dolgular hangi bölgeler için uygundur
- Dudaklar
- Nazolabial oluklar
- Elmacık Kemikleri
- Burun Üzeri
- Göz Altları
- Ellerin Sırtları
- Derin alın çizgileri
- Kaş arasındaki derin çizgiler
- Ağız köşesinden çeneye doğru inen oluklar
